Page 62 - Sugra

Basic HTML Version

61
ِ
ميح َّ
رلا ِ
ن ٰ
م ْ
ح َّ
رلا ِ
ه ّٰ
للا ِ
م ْ
س ِ
ب
Hamd, özgürlerin gönüllerini sırlara hazineler haline getiren Allah’a
(c.c.) mahsustur. Salât ve selam seçilmiş Peygamber’in (s.a.v.) üzerine, ha-
yırlı âline, iyiliksever ashabına ve kıyamet gününe kadar onlara tabi olan-
ların üzerine olsun. Gerçeklerin bahçelerine doğru gitmede başarılı olmak
ancak Allah’tandır (c.c.).
1. Yoktan var olan her şey bilkuvve veyahut bilfiil olgunlukla muttasıf-
tır. Böyle bir şey elbette ki her an yok olmaya mahkûmdur. Varlığına ön
olmayan Kadîm Allah (c.c.) bu ikisiyle muttasıf olamaz. Zira O’na elbette
ki merhaleler yoktur.
2. Nurların ışınları ancak sadelik güneşinden uzanırlar. Sadelik güneşi
ise ancak açlık ve gönül alçaklığının âleminde bulunur.
3. Haram ile uğraşmak nurlardan mahrum olmaya sebep olur. O da sır-
ların bilinmesine engeldir.
4. Övülür ve güzel sonuçları tanımak ve amaca kavuştuktan sonra lez-
zetlenme ümidi, ulaşma yolunda insanın gördüğü meşakkat ve zorluğu
kolaylaştırırlar. Peygamber (s.a.v.) mübarek parmağı yaralanıp şiddetle
acıyınca şöyle buyurdu:
“Ancak sen kanayan bir parmaksın. Allah yolunda ne görmüşsün.”
Yani ey parmak, sen Yüce Allah’ın yoluna çalışır bir haldesin ve rızasına
gider bir yoldasın. Böyle ulvi bir amaca kavuşmak için gördüğün her me-
şakkat ve çektiğin her acı azdır.
5. Muhabbet ateşlerinin parlaması ancak basiret ile sevgiliyi idrak ve-
yahut basar ile onu gördükten sonradır. Fakat bu devlete ulaşabilmek için
çok zorluklar ve meşakkatler görmek gerektir. Zira amaç ne kadar büyük
olursa ulaşım o kadar çetin ve yorucudur.
6. Akılların güneşleri, tamahların bulutlarıyla örtülüdür. Bilimlerin kay-
nakları şehvetlerin kirleriyle bulanıktır.
7. Çok beşeri değerler ve acayip yetenekler, şehvet volkanlarının du-
manları altında gizlenmiş haldedir. Şehvetlerden kurtuluş ancak şehvetlere
götüren ve sebebiyet veren vasıtalardan sakınmakla mümkün olabilir. Zira