Page 41 - Sugra

Basic HTML Version

40
bit, Yemame’de öldürüldü. Onu mezara bıraktığımız zaman şöyle dedi:
“Muhammed (s.a.v.) Allah’ın elçisidir. Hz. Ebu Bekir Sıddık’tır (r.a.), Hz.
Ömer (r.a.) şehittir, Hz. Osman (r.a.) iyiliksever ve şefkatlidir.” Bir de
araştırdık ki ölüdür ve ölünün cesedinden ses geliyor.
İ) İmam-ı Ali (k.v.) şöyle rivayet eder: Ben Rasulullah (s.a.v) ile idim.
Mekke-i Mükerreme’nin bazı dağ eteklerine çıkıverdik. Ne kadar ağaç ve
taşa rastladıysak “salat u selam üzerine olsun ey Allah’ın Elçisi” derlerdi.
J) Meşhur bir hadiste güneşin kızgınlığı Rasulullah (s.a.v)’e eziyet ver-
mesin diye bulut mübarek bedenini gölgelerdi. Ne tarafa yönelse o tarafa
yönelirdi.
K) Buhari, Cabir’den (r.a.) rivayet eder: Hendek’i kazdığımız gün çok
sert ve büyük bir taş meydana çıktı. Efendimizin yanına gelerek şöyle de-
diler; bu sert ve büyük bir taştır (parçalanması zordur). Peygamber (s.a.v.)
şöyle buyurdu: “Ben hendeğe gireceğim.” Kalktı, mübareğin karnında taş
bağlıydı (açlıktan). Biz üç gün durduk. Bir yiyeceği tatmadık. Resulullah
(s.a.v.) kazmayı alarak taşa vurdu. Taş yıkılmış, parçalanmış bir kum tüm-
seği haline geldi. Artık küreklerle taşın kırıntıları hendekten temizlendi.
(Zikredilen mucizeler Buhari, Şifa-ı Şerif, Risale-i Hamidiyye, Abdul-
latif Harputi’nin Akaidi, Nur’ul Ebsar ve Siyer-i İbn-i Hişam’ın mucize
bölümlerinden alınmıştır.)
İSRÂ
Rasulullah’ın (s.a.v.) gecenin bir bölümünde Mescid-i Haram’dan
Mescid-i Aksa’ya götürülmesi Kur’an’la sabittir. İnkârı küfürdür. Yüce
Allah şöyle buyurur;
1
۝
ى �
ذ َّ
لا ا َ
صْ
قَ
ْ
لا ِ
د ِ
ج ْ
س َ
م ْ
لا ى َ
ل ِ
ا ِ
ما َ
ر َ
ح ْ
لا ِ
د ِ
ج ْ
س َ
م ْ
لا َ
ن ِ
م ً
ل ْ
ي َ
ل �
ه ِ
د ْ
ب َ
ع ِ
ب ى ٰ
ر ْ
س َ
ا ى�
ذ َّ
لا َ
نا َ
ح ْ
ب ُ
س
“Pak bilirim o Allah’ı ki, kulunu geceleyin Mescid-i Haram’dan
Mescid-i Aksa’ya yürütmüştür.”
34
Peygamber Efendimizin miracı; Mescid-i Aksa’dan göklere oradan da
Sidre-i Münteha’ya, oradan da Kâb-ı kavseyn denilen yaklaşım makamına
yükselmesi, haktır.
Sidre’tül Münteha’ya (son iğde ağacı) niçin son denilmiştir? Çünkü
34 İsrâ suresi, ayet 1
KÜLLİYÂT-I SUĞRA