32
Hızır ve İlyas, peygamberdirler. Bazı alimler; velidirler, demişlerdir. El-
ân diridirler. Yardıma muhtaç olanlara yetişirler. Aciz ve bezgin olanlara
moral ve huzur kazandırırlar. Şaşmışlara rehberlik yaparlar.
İskender-i Zülkarneyn ve Lokman-ı Hekim velidirler. Bazı alimler; on-
lar peygamberdir, demişler.
Günahkar, köle, kadın, peygamberliğe ehil değillerdir. Lakin kadın ke-
simi, köle kesimi veli olabilir, keramet sahibi olabilir.
Ümmetin başta gelen en üstün hanımları: 1. Fatımatü’z-Zehra, 2.
Aişetü’l-Hümeyra, 3. Haticetü’l-Kübra’dır (r.a.). Yüce Allah (c.c) bizi on-
ların ve diğer ehli beytin bereketlerine nail eyleye…Amin.
Bununla her Müslüman’a deliliyle bilinmesi gerekli olan akideler ta-
mamlandı. Alimler bu 50 akide kelime-i şahadette mevcuttur, (mündemic-
tir) derler.
Peygamberlik çaba ile, çalışma ile elde edilir bir makam değildir. Çünkü
o insan çabasından çok uzaktır. Belki peygamberlik Yüce Allah’ın değeri
biçilmeyen bir vergisidir. Dilediği kimseleri her türlü fenalıktan tertemiz
eder. Peygamberlikle ödüllendirir.
Üstünlük itibariyle varlıkların sıralanmaları:
Yaratılanların en efdali Peygamberimiz Hz. Muhammed’dir (s.a.v.).
Sonra diğer peygamberler (a.s.), sonra meleklerdir.
Maturidi’ye göre ki (aklen daha kuvvetli görüştür); peygamberler tüm
meleklerden, Cebrail, Azrail gibi büyük melekler, Hz. Ömer, Hz. Ali gibi
büyük insanlardan, Hz. Ali, Hz. Ömer gibi büyük insanlar diğer melekler-
den, diğer melekler ise kalan bütün insanlardan üstündürler.
Bütün peygamberler (a.s.) masumdurlar - ister küçük, ister büyük, ister
peygamberlikten önce, ister peygamberlikten sonra olsun - her türlü gü-
nahtan korunmuş olarak yaratılmışlar. Zira peygamberliğe yakışan, mutlak
temizlik ve korunmadır.
Örneğin Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Mekke-i Mükerreme’nin dağları
eteklerinde davar otlatıyordu. Geceleyin düğünle ilgili sesleri duydu, arka-
daşına “davarı gözet, ben düğüne gideceğim” dedi ve gitti. Cahiliye düğün-
leriydi. Birçok ahlak dışı işlerle içerikli idi. Peygamber Efendimiz oturup
KÜLLİYAT-I SUĞRA