Page 293 - Sugra

Basic HTML Version

292
Çünkü bayanlar kemal kaynaklarıdır. Terbiye ocaklarıdır. Bilen bir baya-
nın kucağında büyüyüp, gelişen bir insan daha geniş ufuklu, daha derin
düşünceli ve daha ziyade kemalata atılımlı olur. Toprağı yumuşak, havası
güzel, yeterli derecede sulu bir alanda dikilen bir fidanın gelişmesi elbette-
ki, daha tez olur. Büyüyünce daha fazla verimli olur.
87- Derlerdi ki: Bayanın doğası gül yaprağı gibi çok nazik, zarif ve
yumuşaktır. Sertliği kabul edemez. Gül gibi, nazik ve yumuşak olarak do-
kunulursa daha uzun ömürlü, daha güzel geçimli olur.
88- Derlerdi ki: Bayan gebelik zamanından itibaren çocuk büyüyüp,
kendisinden ayrılma zamanına kadar, özüyle, gözüyle, yiyecek ve içeceği
ile haramdan sakınırsa terbiyesinde yetişen yavru insanlıkta ve olgunlukta
umulan dereceye beklenen zirveye çıkarak, insanlığa yakışır verimi verir.
89- Derlerdi ki: Seferde beden, ruh ve düşünce sağlığı vardır. Yolcu ye-
rini değiştirdiği gibi, halini ve huzurunu da değiştirmelidir. Çünkü seferde
başka görüntülerle, başka insanlarla, başka kültürlerle ve başka çalışma-
larla karşılaşır. Her birisi başka bir bilgi ve başka bir ibret, akıl verir. Hele
seferde insanı daha derin düşünceye daha geniş ufuklara götüren Yüce
Allah’ın kudretinin izlenimleri daha ziyade olgunluğa ve erginliğe götürür.
Bundan ötürü “Ay sefere çıktığından dolunay olur. Su daima yolculuk yap-
tığından deryaya kavuşup, sükünete varır” denilmiştir.
90- Derlerdi ki: Zaman dilimleri çok kıymetlidirler. Ancak onları çalış-
makla, ilmin tahsiliyle, ibadet yapmakla ve beşeri münasebetleri düzenli
ve güzel hale getirmekle değerlendirenler; amaç ve kıvanca, nur ve huzura
kavuşurlar.
91- Hemen hemen irşad amaçlı her sohbet meclisinde şöyle derdi: Ben
İzzeddin Şeyh Ahmet Haznevi oğlu; Suriye Telmarufluyum. Benim başka
bir özelliğim daha vardır. Birincisi siyasetle uğraşmamaktır. İkincisi, mal
toplamamaktır. Verseler bile kabul etmiyorum. Verilen bir limondan tutun,
bir milyar paraya kadar red ederim.
Şeyh (k.s.) bu tariflerle kendisini tanıtırdı ve irşadını sadece Allah rızası
için yaptığını bildirirdi. Ta ki irşad davasında bulunanlara ihlasta örnek
olsun ve hakkında sû-i zan yapanlara gerçeği olduğu gibi göstersin.
92- Bir salike sordular: Günde kaç defa yemek yersiniz? Dedi; üç sefer.
KÜLLİYAT-I SUĞRA