Basic HTML Version
283
İnsan temiz bir çemenzarda bir ağacın gölgesine çekilmezse, kirli or-
tamın sinekleri, mikropları insanı etki altına alarak, din ve dünyasını toz
ederler.
48- Derlerdi ki: Amel ve ibadetin kabulü için halis niyet esastır. Zira iyi
niyetle dünya işi sevap kazandırır, ahiret işine dönüşür. Servetini arttırır
ki; zekat, sadaka verip muhtaçların ihtiyaçlarını gidermek için harcamalar
gibi. Kötü niyetle ahiret işi şer kesilir. Sade dünyaya yönelik hale gelir.
İhtiyaçları giderir, yetimlere bakar, fakirleri doyurur. Ama amaç duyuru,
gösteriş, ün kazanmaktır.
Temel bozuk olursa, binanın topraktan çıkan duvar bölümlerine ne ka-
dar dikkat edilirse de bina her an yıkılmaya mahkum olduğu gibi, niyet
bozuk olunca amel ve ibadete ne kadar önem verilse de amel ve ibadet
tozdur. Beyhudedir, hiçtir.
49- Derlerdi ki: Dinin düzelmesine, amelin ihlasına bakın. Onlar olduk-
tan sonra usul olur. Usul olunca vusul olur. Vusul olunca husul olur.
50-İnsan suya benzer; su kabın dip kesiminde kir olunca üst kesiminin
duru suyu az çalkantıda karışık bulanık hale gelir. Tiksinmeye yol açar.
İnsanın dışı ne kadar temiz olursa, berrak ve ilgi çekerse de içi kirli olunca
az çalkantı ile ufak bir hareket ile dışı içi gibi kirli, düzensiz ve zararlı olur.
Ya Rabbi içimizi temiz eyle, dışımızı ve işimizi içimize uygun eyle!
51- Derlerdi ki: Kalp; kibir, hased, tembellik, cimrilik, hıyanet, hırs
gibi hastalıklardan tamamen arındırılmalıdır. Yoksa rızayı Bari’ye ulaşmak
orada dursun, o yöne doğru yolculuk bile olamaz. Astım hastalığına yaka-
lanmış kişi çok engelli yolda yürüyüp, konaklara kavuşur mu?
Bundan dolayı mütekaddimin ve müteahhirin alimler (Hanefilerden
İbnü’l-Hemmam, Şürünbülali gibi, Şafiilerden İzzubnü’s-Selam, Gazali,
Süyûti, İbnü’s-Selah, Nevevi gibi, Malikilerden Hasanu’ş-Şazeli, Ataul-
lah İskenderi gibi, Hanbelilerden Ceylani, Şeyh Abdullah el-Ensari gibi)
demişler ki: “İç alemin temiz olması farz-ı ayndır. Yoksa mana alemine
yönelmek bile çok zordur.”
Rivayet ediliyor ki bazı alimler İmam Gazali’yi üstünde yamalı elbise,
elinde bastonu ve ibrik, dışı dağınık, çölde gördü. Kendilerine;
“Ey İmam!
Bağdat’ta tedrisat bu halden daha iyi değil midir?’
’ dediler.
ŞEYH M. İZZEDDİN El-HAZNEVİ’NİN (K.S.) SÖZLERİ