Page 261 - Sugra

Basic HTML Version

260
Günahlarımın af olması ve günahlardan temizlenip arınmam gücümün
dışındadır. Onu geniş rahmetine havale eyledim.”
Tövbe eden gusül et-
tikten sonra bir geceye mahsus sabahın güneş doğmasına kadar dünya ke-
lamını konuşmayacak. Elbiselerini giydikten sonra kıbleye yönelerek şöy-
le der:
“Allah’ım bedenimi elbiselerle kapsayıp örttüğün gibi rahmetinle
de beni kapsa ve günahlarımı örtüp af eyle.”
Bilelim ki, Yüce Allah’ın insana sunduğu sayısız nimetleri vardır. Bun-
ların başında Resulullah (s.a.v.)’ın getirdiği her şeye inanmak gelir. Çün-
kü iman kabulün temelidir. İman olmayınca hiçbir amel kabulden nasibini
alamaz ve Yüce Allah’ın rızasına sebep olamaz. İkincisi Allah’ın affıdır.
Çünkü günahkar olan bir insan manen kirli, bulanık ve karanlık içindedir.
Böyle bir insan Yüce Allah’ın rızasına ve yaklaşım makamına şayeste de-
ğildir. İşte Yüce Allah’ın affı Allah’ın rızasına ve yaklaşımın kutsal maka-
mına layık kılar. Onun için hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur:
“Allah’ım bana af ve afiyet ihsan eyle.”
3. İki rekat tövbe namazı kılmak. Bu namaz tövbe eden insan için hadis-i
şerifle sabittir. Bilinirse, birinci rekatın fatihasından sonra Kafirûn, ikinci
rekatın Fatiha’sından sonra İhlâs sureleri okunacaktır. Bilinmediği takdir-
de zammı sure olarak Kuran-ı Kerim’in herhangi bir bölümü ile veya sade-
ce her iki rekatta Fatiha-i Şerife ile yetinilecek. Namaz kulluğun en güzel
ifadesi ve inancın en büyük meyvesidir. Onun için namaz kurtuluş, bereket,
yükseliş, kemal ve saadet kaynağı kabul edilmiştir.
4. Kul ile Allah arasında tövbeyi meydana getirmek. Bilelim ki tövbe
etmek kötü alışkanlıkları bırakmak, af için Yüce Allah’a yalvarmak, en
kuvvetli ihtimale göre sonuç verir, yarar sağlar. Fakat şartlara uygun olur-
sa. Şöyle, Yüce Allah’ın hakkından dolayı tövbe eden kimse geçmişte işle-
diği suçlardan dolayı pişmanlık duyacak, içinde bir sızı hissedecek. Hemen
kötü alışkanlıklardan tamamen kesilecek. Bir daha o alışkanlıklara dönme-
meye söz verip azmedecek. Kul hakkından dolayı tövbe eden kimse bu üç
şarta riayet ettiği gibi ya hakkı sahibine iade edecek veya hak sahibinden
helallik isteyecek. Bu imkansız olunca kendisine dua edecek, niyetiyle sa-
daka verecek. Varisleri varsa hakkını varisine teslim edecek.
Birde bütün gücü ile günahların affı için tövbe üzerinde kalabilmesi
KÜLLİYAT-I SUĞRA