207
Şeyh (k.s.), senin gibi filan ağa da
arîfularap’tı
. Ben her şeyi bilirim,
derdi. Pipo ağzından düşmezdi. Tütün içerdi. Kendisine misafir oldum. Bu
işin ehli değilsin, dedim. Senin gibi o da,
her şeyi bilirim
, diye cevap verdi.
Bizim için gerekli hizmetlere başlayınca pipoyu ağzından çıkarıp bir
yana bıraktı. Oğluma; piposunu al cebine koy, dedim. Aldı cebine koydu.
Arayıp bulamayınca piposunu ver dedim, o da verdi. Kendisine, bu mec-
liste piposunun nerede olduğunu bilmeyen birisinin, ben her şeyi bilirim,
demesi abes değil mi? dedim.
İkinci olarak bildiklerin genellikle taklide dayandığından zandır, zan ise
her an zevale mahkûmdur. Kitap, sünnet ve fıkhı bilen bir âlime müracaat
etmeden hüküm verme.
Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurur:
ِ
ءا َ
م َ
ل ُ
ع ْ
لا ِ
ضْ
ب َ
ق َ
ع َ
م ْ
م ُ
هْ
ن ِ
م ُ
ه ُ
ع ِ
زَ
تْ
ن َ
ي ْ
ن ِ
ك َ
ل َ
و ،ا ً
عا َ
ز ِ
ت ْ
نإ ُ
هو ُ
م ُ
ها َ
ط ْ
ع َ
أ ْ
ن َ
أ َ
د ْ
ع َ
ب َ
م ْ
ل ِ
ع ْ
لا ُ
ع ِ
زْ
ن َ
ي ل َ
ه َّ
للا َّ
ن ِ
إ«
.» َ
نو ُّ
ل ِ
ض َ
ي و َ
نو ُّ
ل ِ
ض ُ
ي َ
ف ، ْ
م ِ
ه ِ
ي ْ
أ َ
ر ِ
ب َ
نوُ
ت ْ
ف َ
ي َ
ف َ
نوُ
ت ْ
فَ
ت ْ
س ُ
ي ، ٌ
لا َّ
ه ُ
ج ٌ
سا َ
ن ى ٰ
ق ْ
ب َ
ي َ
ف ، ْ
م ِ
ه ِ
م ْ
ل ِ
ع ِ
ب
“Yüce Allah göğüslerden çekip almakla ilmi kaldırmaz. Ancak ilmin
kaldırılması âlimlerin ölümü iledir. Âlim kalmayınca insanlar cahil-
leri kendilerine lider kabul ederler. Onlar da bilmeden fetva verirler
saptırırlar ve saparlar.”
1
Şeyh’in (k.s.) bu gayreti ile Ağa yıllarca üzerinde bulunduğu âdetini
bırakmaya söz verdi ve mübarek elini tutup tövbe etti.
Şeyh (k.s.), zekât ve sadakayı vermek için zamanı, zemini ve vereceği
kimseyi kollardı. Mesela; Ramazanı Şerif’i, Kadir Gecesi’ni, Cuma gün ve
gecelerini ve seher vaktini zaman dilimlerinden, Hicaz’da bulunsaydı Ha-
rameyni, Arafatı mekân parçalarından tercih ederdi. Âlimlere, öğrencilere,
yakın akrabaya, komşulara ve bunların içinden en muttaki olana vermeyi
severdi.
Malın en iyisini çıkarırdı. Altın ve gümüş olmayan parayı, altın ve gü-
müşe çevirerek verirdi. Çünkü
şer‘î para;
altın ve gümüştür. Sadakasını
çok gizlerdi. Çünkü bütün işlerde ihlâs onun ayrılmaz bir özelliğiydi. Yüce
Allah’ın rızası yegâne amacı idi. Ben, Telmaruf’ta talebe iken bir gün beni
çağırdılar. Hikmetamiz latifeler yaparak beni sevindirdi. Merkad’in doğu-
1 Buhârî, hadis no 7307
ŞEYH M. İZZETTİN EL-HAZNEVİ’NİN (K.S.) HAYATI