180
gun hale getirmişsin. İkincisinde Rabbini hikmetiyle ve keremiyle tanıyıp,
sana seçtiğine rıza göstermişsin.
İkinci makamda kulun teslimiyeti daha kuvvetli, yakınlığı daha çok,
hali daha tatlı, bağışı daha kıymetli ve huzuru daha devamlıdır.
Nice ham hayal pişiren kimseler imkân dâhilinde işinin semavi kanuna
uygun olması için var gücüyle çalışır. Ama maddesine az da olsa zarar geti-
ren bir olaya karşı küplere biner, feryatlar koparır. Hâlbuki kitap hükmüne
rıza göstermek kulluğun gereği olduğu gibi kader hükmüne rıza göstermek
de imanın gereğidir.
353. Ey mürid! Zuhuratın görünümü, makamların yaklaşımı, hizmetle-
rin sunulmasıyla insanların saygısı için neşesi ve dışın güveni seni aldat-
masınlar. Onlar ünsün meltemleridir. Kudsün haziresine (yüksek yaklaşım
makamı) yaklaşımın kokularıdır. Henüz yâre, diyara, bahçeye, güle ulaş-
mamışsın.
Edebinde, metanetinde imkân dâhilinde her özelliğinde Muhammedi
olmalısın. Halden hale girmek, derecelerin yükselmesi ve gönül aynasında
tecellilerin yansıması seni sebat ve istikametten ayırmasın. Zira derece-
lerde istidracın mayınları döşenmişler, nimet gülleri ile nikmet dikenleri
birlikte yaşar. Yaklaşım makamı edep ve uygun davranışı ister.
Yaklaşım makamına ulaştıktan sonra edep ve kemal hazinesi olan
Rasul-i Ekrem’in (s.a.v.) hakkında şöyle denildi:
“Göz kaymadı ve haddini aşmadı.”
147
17
ى ٰ
غ َ
ط ا َ
م َ
و ُ
ر َ
ص َ
ب ْ
لا َ
غا َ
ز ا َ
م
354. Müride (kemalata kavuştuktan sonra) gerekli olan kerameti örtme-
sidir. Mümkün derecede her hali ile gizli olmasıdır. Çünkü doğuş batışın
başlangıcıdır. Gülü görmüyor musun açıldıktan sonra solar, kurur ve söner.
Mantar topraktan çıkıp görüldükten sonra biçilir ve toplanır. Elma olgun-
laşınca baş aşağı hale gelir ve dalından ayrılarak yere düşer.
Evet, bilen korkar, korkan sakınır, sakınan güven içinde yaşar, güven
içinde yaşayan serbest çalışır, serbest çalışan başarıya gider ve başarıya
147 Necm suresi, ayet 17
KÜLLİYAT-I SUĞRA